top of page

Alkolmetre ile tespit edilen alkol miktarına itiraz üzerine kandaki alkol miktarı tespiti Danıştay

Güncelleme tarihi: 22 Ağu 2022

DANISTAY

8. Daire

2004/3669

2005/96

Karar Tarihi: 12.01.2005

T.C.

ISLEMIN IPTALI DAVASI - KANDAKI ALKOL MIKTARININ TESPITI - KAN

NUMUNESI ALINARAK YAPILAN TETKIKLER

ÖZET: Karayolları Trafik Yönetmeligi'nin 97. maddesine göre, kanlarındaki alkol miktarı 0,50 promilin

üstünde olan araç sürücüleri araç kullanamazlar. Alkol miktari cihazi le ölçülür. Itiraz halinde kandaki

alkol miktarının tespiti için tahlil yapılır. Olayda, kisinin alkollü oldugunun trafik kontrolü sırasında

saptanmasından sonra, bu ölçüme yapılan itiraz üzerine Adli Tıp Kurumu'nda yapılacak tahlile kadarki

sürede kandaki alkol oranının azalması dogaldır.

(2918 S. K. m. 48/5)

Karsı Taraf: Ankara Valiligi

Istemin Özeti: Davacının sürücü belgesinin geçici olarak altı ay süreyle geri alınması ve 265.300.000

TL para cezası ile cezalandırılmasına iliskin islemin iptali istemiyle açılan davada; dosyanın

incelenmesinden, 21.10.2003 tarihinde saat 02.30'da yapılan trafik denetiminde alkolmetre cihazı ile

yapılan ölçümde davacının 2,30 promil alkollü olarak araç kullandıgının tespit edilmesi üzerine dava

konusu islemin tesis edildigi, davacının alkol ölçümüne itirazı üzerine Adli Tıp Kurumu Ankara Gurup

Baskanlıgı'nca saat 04.00'da alınan kan örnegi üzerinde yapılan analiz sonucunda davacının 0,25

promil alkollü oldugunun belirlendiginin anlasıldıgı, alkollü araç kullanım sebebiyle uygulanan

müeyyidelerin iptali istemiyle açılan davalarda yapılan arastırma ve inceleme sonucu ibraz edilen Adli

Tıp Kurumu Ankara Grup Baskanlıgı'nın 06.07.2001 gün ve 1262 sayılı yazısında, alkollü araç

kullanan sürücülerin kandaki alkol düzeyinin olaydan 2,5 - 3 saat sonra ölçülmesi halinde, bilimsel

olarak saatte 10-22 mg düzeyinde düsebilecegi belirtildiginden, olayda, davacıdan 1 saat 30 dakika

sonra alınan kan örnegindeki alkol miktarına yukarıda aktarılan oranın azamisi uygulandıgında dahi,

davacının kanındaki alkol oranının olay saatinde 0,58 promile ulasabilecegi göz önüne alındıgında

dava konusu islemde hukuka aykırılık bulunmadıgı gerekçesiyle davayı reddeden Ankara 6. Idare

Mahkemesi'nin 25.03.2004 gün ve E. 2003/2042, K. 2004/385 sayılı kararının Adli Tıp Kurumu'nda

yapılan kan tahlili sonucunda kandaki alkol oranının 0,25 promil çıktıgı, bu nedenle islemde hukuka

uyarlık bulunmadıgı ileri sürülerek, 2577 sayılı Yasa'nın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek

bozulması istemidir.

Savunmanın Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektigi savunulmaktadır.

Danıstay Tetkik Hakimi'nin Düsüncesi: Davacının ehliyetinin altı ay süreyle geri alınması ve

265.300.000 TL para cezası ile cezalandırılmasına iliskin islemin iptali istemiyle açılan davada;

21.10.2003 tarihinde saat 02.30'da yapılan kontrolde 2,30 promil alkollü oldugu gözlenen davacıya,

itiraz üzerine saat 04.00'da Adli Tabiplikçe verilen raporda kanındaki alkol düzeyinin 0,25 promil

oldugu ve bunun da Karayolları Trafik Yönetmeligi'nde öngörülen sınırın altında olması sebebiyle

olusturulan islemde hukuka uyarlık bulunmadıgından dava konusu islemin iptali gerekirken, davayı

reddeden idare mahkemesi kararının bozulması gerektigi düsünülmektedir.

Danıstay Savcısı'nın Düsüncesi: Idare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen

incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı Idari Yargılama Usulü Kanunu'nun

49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir. Temyiz dilekçesinde öne

sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadıgından, istemin reddi ile

temyiz edilen mahkeme kararının onanmasının uygun olacagı düsünülmektedir.

Türk Milleti adına;

Hüküm veren Danıstay Sekizinci Dairesi'nce isin geregi görüsüldü:

Uyusmazlık; 21.10.2003 tarihinde yapılan denetimde davacının 2,30 promil alkollü oldugunun tespit

edilmesi üzerine sürücü belgesinin altı ay süreyle geri alınması ve 265.300.000 TL para cezası ile

cezalandırılmasına iliskin islemden dogmustur.

2918 sayılı Yasa'nın 48. maddesinin 5. fıkrasında, uyusturucu veya keyif verici maddeler almıs olanlar

ile alkollü içki almıs olması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmis kisilerin karayolunda araç

sürmelerinin yasak oldugu, uyusturucu veya keyif verici maddelerin cinsleri ile alkollü içkilerin etkili

dereceleri ve kandaki miktarlarını tespit amacıyla trafik zabıtasınca teknik cihazlar kullanılacagı, tespit

usulleri ve muayene sartlarının Saglık Bakanlıgı'nın görüsüne uygun olarak hazırlanacak yönetmelikle

düzenlenecegi, yönetmelik ile belirlenen miktarların üzerinde alkollü araç kullandıgı tespit edilen

sürücülerin suçun islendigi tarihten itibaren geriye dogru bes yıl içinde birinci defada sürücü belgesinin

altı ay süreyle geri alınarak haklarında 265.300.000 TL para cezası uygulanacagı hükme

baglanmıstır.

18.07.1997 gün ve 23053 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüge giren Karayolları Trafik

Yönetmeligi'nin 97. maddesinde de, uyusturucu, uyutucu ve keyif verici gibi özelliklere sahip dogal ve

sentetik psikotrop maddeleri almıs olanlar ile alkollü içki almıs olması nedeniyle güvenli sürme

yeteneklerini kaybetmis kisilerin karayollarında araç sürmelerinin yasak oldugu hükme baglanmıs,

maddenin devamında; taksi veya dolmus otomobil, minibüs, otobüs, kamyon, çekici gibi araçlarla

kamu hizmeti, yük ve yolcu tasımacılıgı yapan sürücüler ile resmi araç sürücülerinin, alkollü içki almıs

olarak bu araçları süremeyecekleri, alkollü içki almıs olarak araç kullandıgı tespit edilen diger araç

sürücülerinden kanlarındaki alkol miktarı 0,50 promilin üstünde olanların araç kullanamayacakları,

alkollü içki almıs sürücülerin ve kanlarındaki alkol miktarının cihazla ölçülecegi, cihazla yapılan tespite

sürücünün itiraz etmesi halinde, kanındaki alkol miktarının belirlenmesi için, bu konuda egitilmis ve

kan almaya yetkili kılınmıs personel tarafından kanı alınarak, tahlil için polis kriminal laboratuarına

gönderilecegi, polis kriminal laboratuarlarında tahlilin mümkün olmaması halinde, sürücü kandaki alkol

miktarının tespiti için adli tıp merkezlerine ve Saglık Bakanlıgı'na baglı tahlil yapılabilecek teknik ve

tıbbi imkanlara sahip olan en yakın saglık kuruluslarına gönderilecegi, kandaki alkol miktarının teknik

cihazla ve kan alınarak laboratuarda tespit imkanlarının bulunmadıgı hallerde, alkollü olarak araç

kullandıgı tespit edilen sürücülerin en yakın resmi saglık kurulusuna sevk edilerek, bu kurum hekimi

tarafından rutin alkol muayenesinden geçirilecegi belirtilmistir.

Dosyanın incelenmesinden, 21.10.2003 tarihinde saat 02.30'da yapılan trafik kontrolü sırasında

alkolmetre cihazı ile yapılan ölçüm sonucunda davacının 2,30 promil alkollü oldugunun tespit edilmesi

üzerine dava konusu islemin tesis edildigi, davacının alkol ölçümüne itirazı üzerine gönderildigi Adli

Tıp Kurumu Ankara Grup Baskanlıgı'nca saat 04.00'da davacıdan alınan kan örnegi üzerinde yapılan

tahlil sonucunda kanındaki alkol oranının 0,25 promil oldugunun belirlendigi anlasılmıstır.

Idare Mahkemesi'nce, davacının alkollü olarak tespit edildigi saatle Adli Tıp Kurumu'nca kanındaki

alkol oranının tespit edildigi saat arasındaki zaman diliminde davacının kanındaki alkol oranının

düsebilecegi miktar hesaplanarak, olay saatinde de kanındaki alkol oranının yönetmelik maddesinde

belirtilen orandan yüksek olabilecegi nedeniyle davanın reddine karar verilmisse de, yukarıda belirtilen

mevzuat hükümlerinin birlikte degerlendirilmesinden, alkol düzeyinin belirlenmesinde, kandaki alkol oranının esas alınması gerekir.

Kisinin alkollü oldugunun trafik kontrolü sırasında saptanmasından sonra, bu ölçüme yapılan itiraz

üzerine Adli Tıp Kurumu'nda yapılacak tahlile kadar ki sürede kandaki alkol oranının azalması

dogaldır. Ancak, olayda, bu zaman diliminin yaklasık 1,5 saat oldugu göz önüne alındıgında, bu süre

içerisinde kandaki alkol oranını 2,30 promilden 0,25 promile düsmesi olanaklı görülmemektedir.

Bu durumda, yukarıda anılan yönetmelik maddesine uygun olarak yapılmıs tespitle, davacının

kanındaki alkol oranının, yönetmelikte öngörülen sınırın altında kaldıgı anlasıldıgından, davacı adına

tesis edilen islemde hukuka uyarlık görülmemistir.

Açıklanan nedenlerle, Ankara 6. Idare Mahkemesi kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar

verilmek üzere adı geçen Mahkeme'ye gönderilmesine 12.01.2005 gününde oybirligi ile karar verildi.

Sinerji Mevzuat


11 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
Yazı: Blog2_Post
bottom of page